Takip ettiniz mi, bilemem... Geride bıraktığımız günlerde Adana'da enteresan şeyler yaşandı… Polise taş atan çocuklarla ilgili bir açıklama yapan Adana Valisi İlhan Atış; “Bir yasa var… Devamlı olaya karışan çocukları ailelerinden hâkim kararıyla alıp sosyal hizmetler yuvasına verme yetkimiz var… Gerekirse devamlı olaya karışan çocukları ailelerinden alacağız… Aileler çocuklarına sahip çıkacak'' diye telkinde bulununca bir anda kendisini ülke gündeminde buldu... Vali Atış’ı destekleyen bir açıklama da Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’dan geldi… O da hemen hemen Sayın İlhan Atış’ın sözlerine yakın cümleler kurdu… * * * * * * Ardından Adana Sosyalist Gençlik Derneği üyeleri, Vali İlhan Atış'ın huzurevine yerleşmesini istedi… Dernek üyesi gençler, Valilik binası önünde açıklama yaparak, "Buradan Vali Atış'a sesleniyoruz… Siz kimsesiz çocuklara, ailelerinden uzak büyümeyi reva görüyorsunuz... Biz de size huzur evinde kimsesiz, tek başınıza yaşlanmayı reva görüyoruz" şeklinde tepkilerini ortaya koydular. * * * * * * Valilik binası önünde basın açıklaması yapılması yasak olmasına rağmen, kendisini protesto etmek isteyen öğrencilere izin veren Vali Atış, eylemin ardından basına bir açıklama yaparak şunları söyledi: "Zekice bir buluş aslında... Madem çocukları yetiştirme yurduna göndereceksin, sen de huzurevine git demek istiyorlar… Huzurevine gitmek kötü bir şey değil… Huzurevlerimiz çok güzel... İnşallah huzurevinde kalmak bana da nasip olur... Sevgili gençlerin yaşında olsam ben de valinin huzurevine gitmesi gerektiğini söylerim… Ne işin var senin burada diyebilirler… Haklılar böyle düşünmekte… Gençler beni huzurevine davet etti… İnşallah biraz daha sağlıklı yaşarım da ben de o güzel huzurevinde kalırım... Aferin, çocuklar zekice bir şey düşünmüşler, onları tebrik ediyorum"... * * * * * * Açık söylemek gerekirse, ben Vali Atış kadar iyimser olamayacağım... Çünkü sosyalist gençlerin neden böyle bir tepki ortaya koyduklarını kavrayamadım... Hani bu ülkede polise taş atmayı bir oyun zanneden çocukları, eylemci olarak nitelemek doğru mu sizce?.. Yani çıkıp Vali Atış’ı bu sözlerinden dolayı protesto etmek, “Polise taş atmaya yüreği olmayan insanların çocukları maşa olarak kullanmasına onay veriyorum... İyi yapıyorlar” demektir… Kimse kusura bakmasın, bunun başka hiçbir açıklaması yoktur… * * * * * * Genç arkadaşlarımız bir baksınlar geçmiş dünya tarihindeki devrimcilere… Deniz Gezmiş, devrim adına çocukları mı meydanlara sürmüş?.. Erdal Eren, polis taşlarken mi öldürülmüş?.. Mahir Çayan, canlı bombalar mı yollamış halkın arasına?.. Che, Castro, Mao, Lenin, Stalin… Sayın sayabildiğiniz kadar devrimcinin ismini… Hangi birisi eylemlerine çocukları ya da kadınları alet etmiştir?.. Hiçbiri… Çünkü hepsi birer yiğittiler… Hak için, adalet için, eşitlik için, barış için, kardeşlik için, kısacası insanca bir yaşam için feda ettiler kendi ömürlerini… Ne birilerini maşa olarak kullandılar, ne de emperyalistlerle işbirliği yaptılar… * * * * * * Tamam... Herkes demokratik haklarını kullanmakta özgürdür... Buna asla ve asla itirazım olamaz... Ama hangi eylemi, niçin yaptığını bilmekte fayda var, diye düşünüyorum... Sosyalist arkadaşlara tavsiyem, ateşe körükle gitmemeleridir... Çünkü zaman zaman "barış" denilen kavram, kötülerin elinde farklı amaçlara hizmet edebiliyor... Her nerede yaşıyorsa yaşasın, tüm çocuklar ve gençler için kavgasız, gürültüsüz, barış, kardeşlik ve sevgi dolu bir dünya dileğiyle... İyi haftalar... NOT: Yazıma tepki göstermek amacıyla beni de protesto etmek isteyen arkadaşlar olursa, büromuzun adresi gazetemizin 3. sayfasında künyede yazıyor... SON SÖZ: Çocuklar donmamış beton gibidir, üzerine ne düşse iz bırakır... Haim Jinott GÖKHAN BABAYİĞİT 21 ARALIK 2009 EGEMEN GAZETESİ